Araştırma
Orhan Veli - Asım Bezirci
Kitap
Adı:
Orhan Veli - Yaşamı,
kişiliği,
sanatı,
eserleri
Yazar: Asım
Bezirci
Yorumlayan: @darecinar
13 Nisan 1914, Orhan Veli'nin doğum günü. Şiirlerini okuyup beğenmeyen yoktur. Yeniden okumalı diyerek kalktım. Salon ile kütüphane arasındaki kısacık yolda kendimi kınarken buldum. Hayatı hakkında herkesin bildiği şeyleri biliyordum. Kütüphanede okurum diye aldığım kitaplardan Asım Bezirci'nin kapsamlı araştırmasını okumaya başladım. Okudukça hayranlığım arttı. Yazdıklarıyla sonsuza kadar yaşayacak olan şair hakkında bilgi edindikçe, gerçek olamayacak kadar ilginç bir roman kahramanı hakkında içinizde tarifsiz hisler uyandıran "Garip'i daha da sever oldum.
Asım Bezirci'den daha iyi ifade edemeyeceğime göre, kitaptan aldığım alıntıları paylaşmak istedim.
"Şiiri çoğunlukla yaşamına değil, yaşamını çoğunlukla şiirine uydurmaya uğraşmış bir şair."
Yorumlayan: @darecinar
13 Nisan 1914, Orhan Veli'nin doğum günü. Şiirlerini okuyup beğenmeyen yoktur. Yeniden okumalı diyerek kalktım. Salon ile kütüphane arasındaki kısacık yolda kendimi kınarken buldum. Hayatı hakkında herkesin bildiği şeyleri biliyordum. Kütüphanede okurum diye aldığım kitaplardan Asım Bezirci'nin kapsamlı araştırmasını okumaya başladım. Okudukça hayranlığım arttı. Yazdıklarıyla sonsuza kadar yaşayacak olan şair hakkında bilgi edindikçe, gerçek olamayacak kadar ilginç bir roman kahramanı hakkında içinizde tarifsiz hisler uyandıran "Garip'i daha da sever oldum.
Asım Bezirci'den daha iyi ifade edemeyeceğime göre, kitaptan aldığım alıntıları paylaşmak istedim.
"Şiiri çoğunlukla yaşamına değil, yaşamını çoğunlukla şiirine uydurmaya uğraşmış bir şair."
"Orhan Veli, arkadaşı
, Muvaffak Sami Onat'a gönderdiği
mektuplardan birinde yaşamını
şöyle
özetler:
*1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak saldım. 13'te Oktay Rıfat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım. 19'dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25'te başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum. Hiç evlenmedim. Şimdi askerim. (1941)*
"Babası Mehmet Veli Kanık'tır. Annesi Fatma Nigar'dır. İki kardeşi vardır. Yazar Adnan Veli (1916-1972) ve Fürüza Yolyapan. Çocukluğu İstanbul'da Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir'de geçer.
*1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak saldım. 13'te Oktay Rıfat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım. 19'dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25'te başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum. Hiç evlenmedim. Şimdi askerim. (1941)*
"Babası Mehmet Veli Kanık'tır. Annesi Fatma Nigar'dır. İki kardeşi vardır. Yazar Adnan Veli (1916-1972) ve Fürüza Yolyapan. Çocukluğu İstanbul'da Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir'de geçer.
"Galatasaray
Lisesi'ne yatılı
verilir. 1925'te dördüncü
sınıfı
tamamlayarak, annesi ile Ankara'ya gider. Gazi İlkokulu'nun
beşinci
sınııfına
yazılır.
Edebiyat merakı
ilkokulda başlar,
gittikçe
artar. Çocuk
Dünyası
dergisinde bir hikayesi basılır.
Öğretmeni
Sedat Bey yeteneğini
sezerek ona ilgi ve yol gösterir.
Ortaokul yedinci sınıfta
Oktay Rıfat'la
tanışır.
Bir iki yıl
sonra da Melih Cevdet'le tanışıp
arkadaş
olur. Üç
arkadaş
yazdıkları
şiirleri
birbirlerine okurlar. Çeşitli
sanat sorunları
üzerine
tartışır,
söyleşirler.
"
"Orhan Veli, Ankara erkek lisesine yatılı gider. Lisenin ilk yıllarında öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar'dan yakınlık ve yardım görür. Onun özendirmeleri ve öğütleriyle yazmayı sürdürür. Lisede kooperatifin parasıyla Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'le Sesimiz adlı bir dergi çıkarır. Arkadaşlarıyla orada yazar, canla başla çalışır."
"1933'te liseyi bitirir. İstanbul'a gelir. Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne yazılır. Bir yandan Fakülte'ye devam ederken, bir yandan da Galatasaray Lisesi'nde öğretmen yardımcılığı yapar. Fakülteyi bitirmeden , 1936'da Ankara'ya döner. PTT memuru olur. Yazar Nahit Nahit Sırrı'nın öneriyle aynı yılın 1 Aralığı'nda Varlık dergisinde Oaristtys, Ebabil, Eldorado, Düşüncelerimin Başucuna, adlı şiirleri yayımlanır. Bunların bir bölümü Mehmet Ali Sel imzasını taşıyan öbür şiirleri izler. 1936-1942 yılları arasından Varlik'ın yanı sıra İnsan, Ses, Gençlik, Küllük, İnkılapçı Gençlik dergilerinde şiir ve yazıları basılır."
"1941'de İstanbul'da Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'le Garip adlı kitabı çıkarır. Kitap büyük yankılar yaratır. Bir sürü övgü ve yergiye konu olur."
"18 Ekim 1941 - 11 Nisan 1944 yılları yedek subay olarak askerlik yapar. dönemin dergilerin şiir ve yazılar yazar. Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947) adlı şiir kitapları basılır. MEB Dünya Edebiyatından Tercümeler dizisinde Fransızca çevirileri yayımlanır. La Fontaine' Masalları'nı Türkçe'ye çevirir.
"1 Ocak 1949'da Ankara'da Yaprak Dergisi'ni yayımlamaya başlar. Kardeşinin açıkladığına göre, 15 Haziran 1950'ye değin 28 sayı çıkan derginin hemen hemen bütün işlerini kendisi yürütür: Derginin yazılarını kısmen kendi yazar, mürekkebini, kağıdını kendi tedarik eder, mizanpaj, punto ve tashih işleriyle kendi uğraşır, dergiyi kendi dağıtır, parasını kendi toplar, abonesinin ambalajını kendi yapar, postaya kendi götürür verir."
"1949'da Nasrettin Hoca Hikayeleri'ni şiirleştirir. Charles Lamb'ın Hamlet ve Venedikli Tacir'ini dilimize çevirir. Karşı adlı son şiir kitabını çıkarır."
"10 Kasım 1950 gecesi Ankara'da bir kaza geçirir. Karanlık bir sokakta sarhoş yürürken Belediye'nin kazdırdığı bir çukura düşer. Başından hafifçe yaralanır. İki son sonra İstanbul'a gelir. Başı ağrımaktdır. 14 Kasım Salı günü öğleyin bir arkadaşının evinden yemek yerken fenalık geçirir. Hastaneye Kaldırılır. Alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi edilir. Oysa, kendisi beyin kanamasından rahatsızdır. Akşama doğru komaya girer. Geceleyin saat 23:20'de Cerrahpaşa Hastanesi'nde gözlerini yaşama kapar."
"Orhan Veli'nin 36 yaşında ölümü ülkede derin üzüntü ve geniş yankı yaratır. 17 Kasımda cenazesi Beyazıt Camii'inden kaldırılır. Rumelihisarı Mezarlığı'na götürülerek gömülür."
36 yıla bu kadar eseri sığdıran kişi daha yaşasaydı neler yaratırdı?
Kitabın sadece yaşamı kısmını özetledim. Kişiliği ve eserlerini özetleyecek kadar yetkin olmadığımdan iyi ki doğdun Orhan Veli, İyi ki bu kitabı yazdın Asım Bezirci diyorum. Mutlaka bulunup, okunması gereken bir inceleme.
Künye:
Tür: Araştırma - İnceleme
Baskı: 1991 - İstanbul, 8. Baskı
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa sayısı: 188
"Orhan Veli, Ankara erkek lisesine yatılı gider. Lisenin ilk yıllarında öğretmeni Ahmet Hamdi Tanpınar'dan yakınlık ve yardım görür. Onun özendirmeleri ve öğütleriyle yazmayı sürdürür. Lisede kooperatifin parasıyla Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'le Sesimiz adlı bir dergi çıkarır. Arkadaşlarıyla orada yazar, canla başla çalışır."
"1933'te liseyi bitirir. İstanbul'a gelir. Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne yazılır. Bir yandan Fakülte'ye devam ederken, bir yandan da Galatasaray Lisesi'nde öğretmen yardımcılığı yapar. Fakülteyi bitirmeden , 1936'da Ankara'ya döner. PTT memuru olur. Yazar Nahit Nahit Sırrı'nın öneriyle aynı yılın 1 Aralığı'nda Varlık dergisinde Oaristtys, Ebabil, Eldorado, Düşüncelerimin Başucuna, adlı şiirleri yayımlanır. Bunların bir bölümü Mehmet Ali Sel imzasını taşıyan öbür şiirleri izler. 1936-1942 yılları arasından Varlik'ın yanı sıra İnsan, Ses, Gençlik, Küllük, İnkılapçı Gençlik dergilerinde şiir ve yazıları basılır."
"1941'de İstanbul'da Oktay Rıfat ve Melih Cevdet'le Garip adlı kitabı çıkarır. Kitap büyük yankılar yaratır. Bir sürü övgü ve yergiye konu olur."
"18 Ekim 1941 - 11 Nisan 1944 yılları yedek subay olarak askerlik yapar. dönemin dergilerin şiir ve yazılar yazar. Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947) adlı şiir kitapları basılır. MEB Dünya Edebiyatından Tercümeler dizisinde Fransızca çevirileri yayımlanır. La Fontaine' Masalları'nı Türkçe'ye çevirir.
"1 Ocak 1949'da Ankara'da Yaprak Dergisi'ni yayımlamaya başlar. Kardeşinin açıkladığına göre, 15 Haziran 1950'ye değin 28 sayı çıkan derginin hemen hemen bütün işlerini kendisi yürütür: Derginin yazılarını kısmen kendi yazar, mürekkebini, kağıdını kendi tedarik eder, mizanpaj, punto ve tashih işleriyle kendi uğraşır, dergiyi kendi dağıtır, parasını kendi toplar, abonesinin ambalajını kendi yapar, postaya kendi götürür verir."
"1949'da Nasrettin Hoca Hikayeleri'ni şiirleştirir. Charles Lamb'ın Hamlet ve Venedikli Tacir'ini dilimize çevirir. Karşı adlı son şiir kitabını çıkarır."
"10 Kasım 1950 gecesi Ankara'da bir kaza geçirir. Karanlık bir sokakta sarhoş yürürken Belediye'nin kazdırdığı bir çukura düşer. Başından hafifçe yaralanır. İki son sonra İstanbul'a gelir. Başı ağrımaktdır. 14 Kasım Salı günü öğleyin bir arkadaşının evinden yemek yerken fenalık geçirir. Hastaneye Kaldırılır. Alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi edilir. Oysa, kendisi beyin kanamasından rahatsızdır. Akşama doğru komaya girer. Geceleyin saat 23:20'de Cerrahpaşa Hastanesi'nde gözlerini yaşama kapar."
"Orhan Veli'nin 36 yaşında ölümü ülkede derin üzüntü ve geniş yankı yaratır. 17 Kasımda cenazesi Beyazıt Camii'inden kaldırılır. Rumelihisarı Mezarlığı'na götürülerek gömülür."
36 yıla bu kadar eseri sığdıran kişi daha yaşasaydı neler yaratırdı?
Kitabın sadece yaşamı kısmını özetledim. Kişiliği ve eserlerini özetleyecek kadar yetkin olmadığımdan iyi ki doğdun Orhan Veli, İyi ki bu kitabı yazdın Asım Bezirci diyorum. Mutlaka bulunup, okunması gereken bir inceleme.
Künye:
Tür: Araştırma - İnceleme
Baskı: 1991 - İstanbul, 8. Baskı
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa sayısı: 188